O halde onlardan yüz çevir. O Gün çağırıcı onları hiç hoşlanmayacakları şeye çağıracak.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | fetevelle | öyleyse sen de yüz çevir | |
2 | anhum | onlardan | |
3 | yevme | gün | |
4 | yed'u | çağıracağı | |
5 | d-dai | çağırıcının | |
6 | ila | ||
7 | şey'in | bir şeye | |
8 | nukurin | görülmemiş tanınmamış |
Öyleyse onlardan yüz çevir. Çağrıcının hoşlanılmayan bir şeye çağıracağı günü bekle!
Sen de onlardan yüz çevir! Bir çağrıcının hoş görülmeyecek bir şeye çağıracağı gün,
Onlara aldırma; çağırıcının, görülmemiş ve tanınmamış bir şeye çağıracağı gün,
O halde onlardan yüz çevir. O Gün çağırıcı onları hiç hoşlanmayacakları şeye çağıracak.
Artık onlardan yüz çevir*. Çağırıcının, görülmedik bir şeye çağıracağı gün*,
Artık, onlardan uzaklaş. O gün, çağıran, görülmemiş bir şeye çağırır.
Artık sen de onlardan yüz çevir! Bir davetçinin, asla (kimsenin) tasavvur edemeyeceği o şeye çağıracağı gün,
O halde yüz çevir onlardan sen de; o çağırıcının alışılmadık/ürpertirci şeye çağırdığı günde,
Öyleyse sen onlardan yüz çevir. O çağırıcının 'ne tanınmış, ne görülmüş' bir şeye çağıracağı gün...
Sen de onlardan yüz çevir ki, o gün çağırıcı görülmedik korkunç bir şeye çağırır.
sen (yine) onlardan uzak dur. Çağrı Sesinin, (insanı) aklın tasavvur edemeyeceği bir şeye çağıracağı Gün,
(6-7) O halde sen de onlardan yüz çevir. Onlar, o davetçinin (İsrafil'in benzeri görülmemiş) bilinmedik (korkunç) bir şeye çağırdığı gün, gözleri düşmüş bir halde dağılmış çekirgeler gibi kabirlerden çıkarlar.
Sen de onlardan yüz çevir, o gün ki çağırıcı görülmedik müdhiş bir şey'e çağırır
Öyleyse sen de onlardan yüz çevir; o çağırıcının görülmemiş, tanınmamış bir şeye çağıracağı gün,
Öyleyse sen onlardan yüz çevir. O çağırıcının benzeri görülmedik (nükür) bir şeye çağıracağı gün...
O halde (habibim) onlardan yüz çevir. O da'vet edici nin (misli) görülmemiş, tanıtmamış bir şey'e da'vet edeceği gün.
Öyleyse yüz çevir onlardan. O çağıranın, görülmemiş ve tanınmamış bir şeye çağırdığı gün.
Onlardan yüz çevir. O gün çağırıcı onları hoşlanmadıkları bir şeye çağırır.
Sen de şimdi onları kendi hallerine terk et. Gün gelir bir münadi, hiç de hoşa gitmeyen, insanın görür görmez kaçacağı bir yere çağırır.
O halde onlardan yüz çevir! O çağırıcının çok dehşetli, korkunç olaya çağırdığı süreçte.. .
Onlara aldırma; çağırıcının, görülmemiş ve tanınmamış bir şeye çağıracağı gün,
O halde onlardan yüz çevir. O gün çağırıcı onları hiç hoşlanmayacakları şeye çağıracak.
So turn away from them; the Day will come when the caller will announce a terrible disaster.
So turn thou from them. The day the Caller calls to a thing beyond experience: —
Turn away from them then. On the Day the Summoner summons them to something unspeakably terrible,
Ignore them; the day will come when the caller will announce a terrible disaster.
So turn away from them; the Day will come when the caller will announce a terrible disaster.
So turn away from them; the day will come when the caller will announce a terrible disaster.