Onu bir karanlık kaplar.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | terhekuha | onları bürümüş | |
2 | kateratun | karanlık |
- Yine o gün,birtakım yüzleri de keder bürümüş, hüzünden kapkara kesilmiştir. İşte bunlar kafirlerdir, haktan sapanlardır.
(Onları âdeta) karanlık kaplamıştır.
Karanlık bürümüştür.
Onu bir karanlık kaplar.*
onları kara bir leke kaplar.
Karanlık bürümüştür.
karardıkça kararacak...
Tozu toprağı da bir is bürümüştür.
Bir karartı sarıp kaplamıştır.
Onu bir kara sarar.
her yanı kuşatan bir karanlıkla:
Onları bir siyahlık bürür.
Sarar onu bir kara
Onları karanlık bürümüş (öylesine üzgün, öylesine dertli).
Bir karartı sarıp kaplamıştır.
Onu (da) bir karanlık ve siyahlık kaplayacakdır.
Bir karanlık bürümüştür.
Karartı bürümüş.
Üstünü karanlık kaplamıştır.
Onu da karalık bürür!
Karanlık bürümüştür.
Onu bir karanlık kaplar.*
Being burdened by remorse.
Blackness will cover them;
overcast with gloom.
Overwhelmed by remorse.
Being burdened by remorse.
Being burdened by remorse.